31 Aralık 2007 Pazartesi

YENİ YIL GELDİ



Glitter Words ' de görüşmek üzere...


29 Aralık 2007 Cumartesi

GRANÜL KAHVELİ İRMİK


Tek kişilik tatlıları severim. Servisinin kolay olması tercih sebebimdir.

İrmik tatlısını bilen çoktur ama granül kahve ile deneyen var mı.? Mutlaka denemelisiniz.

Yemek üzerine bir fincan kahvenin yanında bu hafif kahve aromalı tatlıyı yerken tadına doyamayacaksınız. Bence yaparken kişi sayısını iki kat hesaplayın!!


Yılbaşı menüsünde ise sona geldik.


Yılbaşında masamız böyleydi yiyecekleri takip edenler zaten biliyor.

Herkese tatlı mı tatlı bir yıl diliyorum

2008’de görüşmek üzere…

GRANÜL KAHVELİ İRMİK (5 kişilik)

MALZEMELER

2 su bardağı süt

½ su bardağı tozşeker

5 yemek kaşığı (silme) irmik

1 tatlı kaşığı hazır kuru kahve

Üzeri için:

Bitter çikolata ve krema

YAPILIŞI:

Tüm malzemeyi karıştırarak pişirin.

Kaynayınca türk kahvesi fincanlarına boşaltın.

Soğuyunca buzdolabına kaldırın.

Servis yapacakken fincanlardan ters çevirerek çıkarın.

Benmari usulü ile erittiğiniz çikolatanın içine krema katıp biraz daha sıvılaştırın.

Ters çevirdiğiniz tatlının üzerinden dökerek servis yapın.

Afiyet olsun.

28 Aralık 2007 Cuma

MİLFÖY HARİKASI :SOSİSLİ VOLOVAN



İşte size yine yılbaşı sofranızda sunabileceğiniz ,pratik ama bir o kadar da lezzetli ve şık bir ara sıcak...

Ben sosisli yaptım ama yaratıcılıkta sınır yok.Dilediğiniz gibi yapabilirsiniz. Zevkinize göre....

SOSİSLİ VOLOVAN

MALZEMELER:

8 adet yaprak milföy hamuru

1 adet yumurta

50 gr kaşar peyniri rendesi

İç Malzemeleri:

2 adet sosis

4 adet şeri domates

1 adet sivri biber

1-2 dilim hellim peyniri

1 çay kaşığı hardal tozu

1 çorba kaşığı sıvıyağ

Kekik, karabiber, tuz

YAPILIŞI:

Milföy hamurlarını su bardağı ile keserek 8 adet daire çıkarın.

Daire olan hamurlardan 4 tanesinin ortasını daha küçük bir bardak veya kalıpla keserek halka şekline getirin.

Daire şeklindeki hamurları yağlı kağıt serili tepsiye dizin

Milföylerin üzerine yumurta sarısı sürün..

Üzerine halka şeklindeki milföylerı koyun.

Çatalla birkaç delik açın.

Önceden 200°C ısıtılmış fırında milföyler kase şeklini alıncaya kadar pişirin.

İçini hazırlamak için sosisleri doğrayın.

Biberleri ince kıyıp zeytinyağda kavurun, sosisleri ekleyin.

Hellim peynirini tavla zarı şeklinde doğrayıp domatesleri bütün olarak katın ve kavurmaya devam edin.

Hepsi kavrulunca hardal tozu,kekik ve karabiberi katıp karıştırın.

Milföy kaselerinin içine karışımdan doldurup, kaşar rendesi serpin

Fırında peynirler eriyinceye kadar pişirip servis yapın

Afiyet olsun

26 Aralık 2007 Çarşamba

İRAN PİLAVI



Bu pilavı ben küçükken abim yapardı bize. O da üniversitedeyken İranlı bir arkadaşından öğrenmiş. Lezzetini bu gün gibi hatırlıyorum.


Şimdi ben kendim yapıyorum İran pilavını…Bu pilavımı ise abime ithaf ediyorum.

Lezzetli mi lezzetli oluyor ama eskisinden aldığımız tat kayboluyor. Geçmiş her zaman güzel geliyor. Çocukken biriktirdiğimiz anılar bugün ki küçük tebessümlerimiz oluyor. Nerde o bayramlar, nerde o eski yılbaşı geceleri diyoruz.


Şimdiden herkese gelecekte küçük tebessümler yaşatacak bir yıl diliyorum.


İRAN PİLAVI

MALZEMELER:

2 su bardağı jasmine (kokulu)pirinç

1 orta boy patates

2 yemek kaşığı tereyağ

deniztuzu

YAPILIŞI:

Pirinçleri sıcak tuzlu su ile 4-5 saat önceden mümkünse geceden ıslatın.

Suyunu süzüp yıkayın.

Bir tencereye alıp üzerini geçene kadar su koyun.

10 dakika sonra pirinçler hafif pişince soğuk su ile yıkayın ve suyunu süzün.

Patatesleri 3-4 mm kalınlığında halka şeklinde dilimleyin

Yağlanmış tencerenin tabanını bu patateslerle kaplayın

Üzerine pirincin yarısını dökün.

Araya tereyağını parçalar halinde koyun.

Kalan pirinci de dökün ve üzerini düzeltin.

Tuzunu katın.

Çok kısık ateşte kapağı kapalı olarak pişirmeye devam edin.

30-35 dakika patatesler kızarana kadar pişirin

Altını kapatın ve bir süre dinlendirin

Bir tepsi üzerine ters çevirip patatesleri üste getirerek servis yapın.

Afiyet olsun.

24 Aralık 2007 Pazartesi

YILBAŞINA ÖZEL PORTAKAL ÇORBASI



Yılbaşına kadar menüyü tamamlayalım değil mi.

PORTAKAL ÇORBASI


MALZEMELER:

2 adet portakal

2-3 yemek kaşığı zeytinyağ

1 adet kuru soğan

2 yemek kaşığı un

1 tatlı kaşığı salça

1 su bardağı tavuk suyu

1 tutam kekik

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı deniztuzu

50 ml krema


YAPILIŞI:

Soğanı doğrayın ve zeytinyağda kavurun.

İçine unu ekleyip kavurmaya devam edin.

Salçayı katın karıştırın.

Portakalların kabuğunu rendeleyip suyunu sıkın.

Rendeleri salçaya katıp karıştırın.

Tavuk suyu, portakal suyu ve 3 bardak suyu ekleyip10-15 dakika kaynatın

Eğer pütürler varsa blender ile iyice ezin.

Tuz ve karabiberi katın.

Kremayı ekleyip bir taşım kaynatın ve servis yapın.

Üzeri için 1 yemek kaşığı rendelenmiş portakal kabuğunu çok az tereyağ ve 1 tutam tozşeker ile kavurun.

Servis yaparken üzerine bir miktar bu sosdan dökün.

Afiyet olsun.

23 Aralık 2007 Pazar

YILBAŞI SOFRANIZ İÇİN 3 RENK KEK



2008'e az kaldı. Yılbaşı menüsüne fırında tavuktan sonra bir de kek ekleyelim mi !!

Yılbaşı sofrası olunca insan daha bir özeniyor her zamankinden. Bu üç renk kek de süsü sevenlere...
Herkesin bir kek tarifi mutlaka vardır . Hatta herkes yeşil kek de yapmıştır. Yani ıspanaklı kek.
Kakao,ıspanak ve sade kekin karışımı muhteşem oluyor. Benim tarifimi denemek isteyenlere
...

ÜÇ RENK KEK


MALZEMELER:

3 yumurta

1 su bardağı tozşeker

1 su bardağı süt

¼ su bardağı zeytinyağı

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

Aldığı kadar un

1 yemek kaşığı kakao

¼ su bardağı ıspanak püresi

YAPILIŞI:

Ispanak püresi:

Ispanakların sadece yapraklarını iyice yıkayıp çok az su ile haşlayın.

Hepsini blender ile parçalayın. Ispanak püreniz hazır.

Soğuk olarak kullanın


Yumurtaları şekerle birlikte çırpın.

Süt,zeytinyağ ekleyin.

Un,vanilya ve kabartma tozunu katın ve karıştırın.

Un miktarı boza kıvamına gelene kadar olmalı.

Kek kalıbını yağlayıp hamurun ½ sini dökün.


Kalan hamurun yarısına kakao ekleyin ve beyaz hamurun üzerine düz bir hat halinde dökün.


Kalan ¼ hamura ıspanak püresini katın.

Kıvamı biraz sulanacaktır.

1-2 yemek kaşığı un katarak uygun kıvamı tekrar yakalayın.

Kakaolu kısmın üzerine tek hat halinde dökün.


Bir bıçak yardımıyla hamurun tam ortasından bir hat çekin

Kakao ve ıspanaklı kısmın karışması için.

180 dereceye ısınmış fırında pişirin.

Yaklaşık 45 dakika sonra kekiniz hazır.

Afiyet olsun

17 Aralık 2007 Pazartesi

YILBAŞINDA FIRINDA TAVUK SEVENLERE....



Yılbaşı menüsünde tavuk veya hindi pişirmek artık adetten oldu sanırım. Gerçi Kurban Bayramı'nın yılbaşına rastlaması veya yakın olması bu işi biraz değiştirse de tavuk etinden vazgeçemeyenler de vardır benim gibi...
Nar gibi kızarmış bir tavuk için yılbaşını beklemeye gerek yok aslında... Bir kere denerseniz yemek davetlerinizde vazgeçemeyeceğiniz bir sunum ve tat olacak bu fırında tavuk.
Dokunmadan dağılan etleri yemeye doyamayacaksınız. Yanına da şöyle güzel bir pilav yapabilirsiniz. Pilav tarifimiz ise yakında...

FIRINDA TAVUK

MALZEMELER:

1 bütün tavuk

2 yemek kaşığı zeytinyağ

2 yemek kaşığı pekmez

2 yemek kaşığı limon suyu

1 tatlı kaşığı salça

Deniz tuzu

YAPILIŞI:

Temizlenmiş bütün tavuğun içini tuz ile ovun.

Diğer malzemeleri karıştırarak bir sos hazırlayın.

Tavuğu bir ızgara üzerinde fırın tepsisine yerleştirin.

Hazırladığınız sosu bir fırça yardımıyla tavuğun üzerine sürün.

Kalan sosu ayırın

Tepsiyi su ile doldurun ki tavuktan akan sıvılar yanıp kötü kokmasın.

180 dereceye ısınmış fırında yaklaşık 2-2.5 saat pişirin.

Tavuğun üzerine yağlı kağıt koymayı unutmayın.

İlk 1 saat sonunda kalan sosu tekrar tavuğa sürüp pişirmeye devam edin.

Kağıt hep üzerinde kalsın ki yanmadan kızarsın.

Alt kısmını da çevirerek kızartmaya devam edin.

İsterseniz pişirmeye başlamadan iç pilav hazırlayıp içini doldurabilirsiniz.

Ama miktar çok az olduğu için misafirlerinize ayrıca pilav yapmanızı tavsiye ederim

Süre sonunda fırından çıkarıp servis yapın

Afiyet olsun.


Ben ç e r k e z t a v u ğ u istiyorum derseniz de tarif burada...

SOBE

Sevgili Chocolatecan (özlem) beni sobelemişti ama ben ancak cevaplayabiliyorum. Artık kusura bakmaz diye düşünüyorum. Gelelim SOBE’nin sorularına….

1. Blogda yazmaya ilk defa nasıl başladım?

Ben de pek çok kişi gibi yemek yaparken internette başkaları nasıl yapıyor diye merak edenlerdenim. Tariflerimi bir deftere yazarken niye daha kalıcı bir yöntem olan sanal deftere yazma işini ben de yapmayayım dedim. Ziyaretçilerim olacağını hiç beklemiyordum ama derken bir sürü arkadaşım ve ziyaretçim oluverdi.

2. Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?

Çoğunlukla yeme-içme üzerine yazıyorum. Seyahatlerim de bile yemekler hep ön plana çıkıyor..

3. Blogda yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?

Genellikle boş vakitlerimde yazmaya çalışıyorum çünkü zamanını çalamayacağım küçük bir oğlum var benim, ama bazen evet, kendi zamanımdan feragat edebiliyorum.

4. Blogda yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?

İlk başlarda boş olan zamanlarımda yaptıklarımı yayınlayıp eğleniyordum,ancak şimdi yine keyif alıyorum ama bir iki gün yayınlayamazsam beklendiğimi düşünerek bu gün ne yazmalıyım diye telaşlanıyorum. Umarım bu beklenme konusunda yanılmıyorumdur :-))

5. Blogda yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
Başladığım tarih belli ama bitiş için ben bir tarih belirlemedim

Eğer katılırsa ben de cinvecinsfikirli den Banu’yu SOBE’liyorum…

12 Aralık 2007 Çarşamba

SOĞAN ÇUBUKLARI MI SOĞAN HALKALARI MI



SOĞAN ÇUBUKLARI



MALZEMELER:

2 adet soğan

3 yemek kaşığı un

100-150 gr galeta unu

1 yumurta

Deniz tuzu

Karabiber

Kızartmak için sıvıyağ



YAPILIŞI:

Soğanları rendeleyin.

Diğer malzemeleri ekleyip hamur elde edene kadar karıştırın.

Galeta unu ve un miktarını kendiniz ayarlayın. Gerekirse arttırın.

Yumurta ve soğanın büyüklüğüne göre değişiyor çünkü.

Hamurdan parçalar alıp ister yuvarlak isterseniz de çubuk
şekli vererek kızgın yağda iki tarafını da kızartın.

Et yemeklerinin yanında servis edin.

Afiyet olsun.

Bu ise soğanları halka şeklinde doğrayarak yaptığım soğan halkaları.

Tarifi ise daha sonra...

5 Aralık 2007 Çarşamba

SEBZELİ KABAK DOLMASI

SEBZELİ SAKIZ KABAĞI DOLMASI

MALZEMELER:
4 adet sakız kabak
100 gr kıyma
½ çay bardağı zeytinyağ
1 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı bulgur
1 yemek kaşığı salça
1 adet taze kırmızı biber
1 adet rendelenmiş havuç
Dereotu
Deniztuzu ,karabiber

YAPILIŞI:
Kıyma, yıkanmış bulgur, yemeklik doğranmış kuru soğan,küçük küçük doğranmış kırmızı biber, salça,havuç rendesi, kıyılmış dereotu, tuz, karabiber.

Tüm bu malzemeyi karıştırın

Kabakları yıkayıp kabuğunu soyun.Herbir kabağı üçe bölün.İçlerini oyun.

Çıkan kabak içinden 1çay bardağını ayırıp ince ince doğrayın

Hazırladığınız içe ekleyin, malzemeyi oyduğunuz kabaklara doldurun.

Tencereye boşluk kalmadan dizdikten sonra salça ve suyu karıştırın.

Dolmaların üzerine dökün.Kabakların yarısına kadar gelecek şekilde kaynamış su koyun.

En son da ise zeytinyağını kabakların üzerine gezdirin.

Tencerenin ağzını kapatarak kısık ateşte 30-35 dakika pişirin.

Afiyet olsun.

NOT: İsterseniz kıyma koymayabilirsiniz .

1 Aralık 2007 Cumartesi

KEVGİR ARALIK 2007____ ESRA'YA VEDA ve brioche



ZERRİN KEVGİRİN BU AYKİ SAYISINI ÇALIŞMA ARKADAŞI ESRA İÇİN HAZIRLADI.
EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLER ÇÜNKÜ KISA ZAMANDA GERÇEKTEN BÜYÜK BİR İŞ BAŞARDILAR.
ESRA'NIN TARİFLERİ BLOGCULARLA YENİDEN YAŞATILDI.
BEN DE ESRA VE ZERRİN İÇİN ESRA'NIN TARİFİYLE BRİOCHE YAPTIM.

ESRANIN YAŞAM LİSTESİ

1. MADDE: BRİOCHE YAPMAK

2.MADDE: ….

MALZEMELER:
· 250 Gr Un
· 1 Kahve Fincanı Süt
· 1 Çorba Kaşığı Toz Şeker
· 20 Gr Yaş Maya
· 2 Yumurta
· 75 Gr Margarin ve Tereyağı
· 1 Çay bardağı yeşil veya siyah zeytin
· 1 Çay Bardağı Kurutulmuş Domates.
· Üstüne 1 yumurta sarısı
YAPILIŞI:
Öncelikle süt ılıtılarak maya ve toz şeker eritilir. Sırasıyla 2 yumurta, tuz, tereyağı, zeytin ve kurutulmuş domates eklenir. En son un eklenerek yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz. Hamur cıvık olursa bir miktar un ekleyebilirsiniz. Kalıpları iyice yağladıktan sonra ceviz büyüklüğünde hamurlar alarak kalıba yerleştirin ve parmaklarınızla hamurun ortasına bir çukur oluşturun. Bu çukurlara daha küçük yuvarladığımız hamurları yerleştirin. 40-45 dakika dinlenmesi için bekletin. Üzerine yumurta sarısını sürüp önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin. AFİYET OLSUNNNNNNNN


YAZININ DEVAMI

UMARIM DİĞER MADDELERİ BU KISACIK ÖMRÜNE SIĞDIRABİLMİŞSİNDİR ARKADAŞIM.





26 Kasım 2007 Pazartesi

TURUNCU PEMBE AYVA TATLISI




Ayvanın mevsimi geldi. Mevsimi gelmişken de ayva tatlısı yapmamak olmaz.
Bazı günlüklerde rastlıyorum kıpkırmızı ayva tatlılarına ve hep imrenerek bakıyorum renklerine... Sırf bu kırmızı tutkusuyla gıda boyası bile aldım. Ama hiç içimden gelmedi bizim ufaklığında yiyeceği ayvalara koymak... Fakat böğürtleni keşfedince minik oğlumda tanıştı renkli ayva tatlısı ile...böğürtlenin keşfi

HAVUÇLU AYVA TATLISI

MALZEMELER:

4 adet ayva
1 adet havuç
8-10 adet böğürtlen
tozşeker
su

YAPILIŞI:
Ayvaların kabuklarını soyun ve enine ikiye kesip içlerini oyun.
Havucu rendeleyin
Ayvaları tencereye dizip her ayvaya havuçları paylaştırın.
Her ayva için 2 yemek kaşığı tozşekeri havuçların üzerine koyun.
Böğürtlenleri 3 su bardağı su ile kaynatın.
Bu suyu ayvaların tenceresine aktarın.
Ve ayvaları pişirmeye başlayın.
Kısık ateşte ayvalar yumuşayana kadar pişirin.



Ayvaların çekirdeklerini de eklemeyi unutmayın.
Ayva,daha önce yaptığım armut reçelindeki kadar kırmızı olmadı.
Çünkü ayvanın armuttan sert olan dokusu ve bütün halde olması gibi sebepler var.
Fakat havucun da etkisi ile turuncu pembe bir ayva tatlım oldu.


24 Kasım 2007 Cumartesi

GÜLE GÜLE ESRA

Çok güzel bir başlangıca çok zor bir nokta koydun,birlikte daha yapacak çok şeyimiz ve alacak daha çok yolumuz vardı Büyüleyen mutfak kokusu...


Esra'ya Allahtan rahmet yakınlarına da sabır diliyorum.

20 Kasım 2007 Salı

ETKİNLİK:YAZ RÜYASI: BÖĞÜRTLEN



BÖĞÜRTLEN RÜYASI
Bu sefer ki Etkinlik adı biraz değişik:'' Kaynana Çatlatan Tarifler'' Ev sahibi ise Lalecik

Adına bakmayın konu süper. Tart,muffin... v.s. Bayılırım ben bunları hem yemeye hem de yapmaya. Bu sebeple de hangisini yapsam da katılsam etkinliğe diye epey düşündüm.

Ve işte kış mevsimine girmişken ve sıcak çaylarınızı yudumlarken size yazı hatırlatacak bir meyveyi buzluktan çıkardım ve bu yaz rüyasını hazırladım. İsterseniz başka meyvelerle de hazırlayabilirsiniz. Ama bu renk ve tadı denerseniz vazgeçemeyeceksiniz.

MALZEMELER:

ALT HAMURU

1 yumurta akı

½ su bardağı un

1 yemek kaşığı tereyağ

1 yemek kaşığı tozşeker

½ çay kaşığı kabartma tozu

DOLGU

1 su bardağı böğürtlen

1+ 1/2 su bardağı su

1 paket hazır vanilyalı puding

ÜST

3/4 su bardağı file badem

1 yemek kaşığı tozşeker

1 yemek kaşığı tereyağ(oda sıcaklığında)

YAPILIŞI:

Alt hamuru malzemelerini karıştırıp yumuşak bir hamur yapın.

10x23 cm lik dikdörtgen bir kalıbın dibine elinizle bastırarak serin.

Ortasına hamurun kabarmaması için çatalla delik açın.

15 dakika kadar 175 dereceye ısınmış fırında pişirin.

Hamuru pişerken dolguyu hazırlayın

Su ile böğürtleni karıştırarak bir taşım kaynatın.

Süslemek için birkaç böğürtleni ayırın.

Ilınınca pudingi ekleyin.

Koyulaşana kadar kısık ateşte pişirin.

Soğuyunca pişen hamurun üzerine dökün.

Ayrı bir kapta üst malzemelerini elinizle karıştırın.

İsterseniz bademleri rondo ile biraz daha küçültebilirsiniz.

Bademli bu karışımı da dolgu katının üzerine hafifçe bastırararak yerleştirin.

Ve tekrar 200 dereceye ısınmış fırına koyun.

20 dakika sonra çıkarın ve soğumasını bekleyin.

Kalıbı bir süre (10-15 dakika) buzlukta tutarak sertleşmesini sağlayın.

Kalıbı bir tepsi yardımıyla ters düz yaparak boşaltın.




Ve mutlu son dilimleyerek servis yapın.

Afiyet olsun.

ETKİNLİK sayfasına buradan da ulaşabilirsiniz

19 Kasım 2007 Pazartesi

KESTANE ŞEKERİ




Mutfaklarımızda hazırlanışı ayrı birer anı olan kestane şekeri, yazar Selim İleri'nin hatıralarından şöyle dökülmüş kâğıda:

"Bursa sona ermiş; Laleli'deki evde kestane, Bursa hatırası olup çıkmıştır. Bursalı hanımların hepsi Nezihe Halamız gibi kestane marifetleri bilirler miydi? Nezihe Hala, meyvesi iri ve tatlı Bursa kestanesini evirip çevirip kotardığı gibi, ufak meyveli, çok tatlı kuzu kestanesinden de harikalar yaratırdı. Ne olurdu, nasıl olurdu, bu kestaneler haşlanır, bir püre mi diyeyim, krema, kaymak mı diyeyim, pembemsi bir doyulmazlık olup çıkardı... Ben sonraları en ünlü pastanelerimizden kestaneli pastalar, kestane kubbeleri almadım mı sanıyorsunuz! Gelgelelim hiçbirinde halamızın kestane marifetlerinin tadını yakalayamadım. Yok, severim kestaneli pastayı, çikolata dökülmüş, içi portakal kabuklu, kiraz şekerlemeli kestane ezmesini; ama hepsi o kadar. Ev yapımları, Nezihe Hala'nın eli değmişleri nerede!"

Hafızalarımızda kalan tadı ile sofralarımızda en özel yerini alan, Osmanlı mutfağından bize miras kestane şekerleri, bugün belki de hiçbir meyveden yapılmış tatlının görmediği itibarı görmeye devam ediyor...

Gitgide çeşitlenen şekilleri, renk renk görüntüleri ve doyulmaz lezzeti ile...


kaynak

Eğer siz de bu kış lezzetini evinize taşımak isterseniz işte tarifi;

KESTANE ŞEKERİ

MALZEMELER:
300 gr kestane
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 yemek kaşığı vanilya
YAPILIŞI:
Kestanelerin dış kabuklarını soyun.
Soyulmuş kestaneleri su dolu tencereye alıp ince kabukları yumuşayıncaya kadar çok kısık ateşte kaynatmadan tutun.
Kestaneleri sudan alıp soğuyunca ince kabuklarını da soyun.
Tozşeker ile suyu karıştırıp kaynatın ve kestaneleri ilave edin.
Kaynatmadan kısık ateşte yaklaşık 2 saat pişirin.
Şerbetli kestaneleri 1 gün bekletin.
Kestaneleri şerbetin içinden alıp küçük kağıt kalıplara yerleştirin.
Vanilya serperek servis yapın.
Afiyet olsun

FESLEĞENLİ PEYNİR TOPLARI



FESLEĞENLİ PEYNİR TOPLARI

Malzemeler.

2+1/2 su bardağı un

50 gr tereyağ

1 yumurta sarısı

2 yemek kaşığı krema

1 tatlı kaşığı tozşeker

1 tatlı kaşığı yaşmaya

1 su bardağı ezilmiş beyaz peynir

1 çay kaşığı deniztuzu

Üzeri için biraz kuru fesleğen

Yapılışı :

Yaş mayayı çok az ılık su ve şeker ile karıştırın.

Yumurta sarısını, krema,tereyağ ve peyniri ekleyin.

Biraz karıştırıp ununu katın.

Elinize yapışmayacak bir hamur hazırlayın.

Gerekirse un ekleyin.

30 dakika mayalanmasını bekleyin

Yağlı kağıt serili tepsiye ceviz büyüklüğünde toplar halinde dizin.

Üzerine yumurta akı sürüp biraz fesleğen serpin.

180 dereceye ısınmış fırında altı kızarana kadar pişirin.

Üzerine yumurta akı sürdüğümüz için beyaz kalacaktır.

Soğuyunca servis yapın .

Afiyet olsun.

BİSCOTTİ VEYA SELANİK GEVREĞİ


İşte size İtalyan çifte kavrulmuşu Kakaolu Biscotti.

Biscotti ismini çok yabancı bulanlar Selanik Gevreği de diyebilirler. İster çayla, ister kahveyle nasıl isterseniz öyle tüketin. Hatta kakaoyla kalmayın çeşit çeşit yapın. Üzümlü, cevizli, incirli, bademli… vs. vs.Yalnız yerken çaya batırmayı unutmayın...

KAKAOLU BİSCOTTİ

Malzemeler

1 yumurta

2 yemek kaşığı tereyağ

1 su bardağı un

1 yemek kaşığı kakao

1 çay kaşığı karbonat

¾ su bardağı tozşeker

Kuru meyveler(portakal kabuğu kurusu)

2-3 yemek kaşığı bütün Antep fıstığı

Yapılışı:

Önce kuru portakal kabuklarını biraz su ile haşlayın. Süzün.

Yumurta ve yağ dışındaki malzemeleri iyice karıştırın

Sonra onları da ekleyin.

Hamur toplanana kadar iyice karıştırın.

Antep fıstığı ve haşlanan portakal kabuklarını katıp hamurla birleşmesini sağlayın.

Ben daha önceden kuruttuğum kabukları kullandım. Varsa taze portakalın kabuğunu da rendeleyebilirsiniz.

İnce uzun bir rulo yapıp yağlı kağıt serili tepsiye koyun.

175 dereceye ısınmış fırında 30-40 dakika kadar pişirin.

Bıçak testini geçen gevrekleri fırından çıkarın.

Biraz soğuyunca bir parmak kalınlığında kesip tekrar tepsiye dizin.

15-20 dakika daha fırınlayınca çifte kavrulmuşlarınız hazır…

Afiyet olsun.

ZENCEFİLLİ KITIR


Evde dondurma ikram ederken şıklık ve ek tatlar sizin için de önemli ise tam size göre bir tarifim var. Hatta meyve karışımlarıyla üzerine çikolata sos dökerek yemek sonrası hafif bir tatlı ikramı bile yapabilirsiniz.

ZENCEFİLLİ KITIR

Malzemeler :

1 çay kaşığı zencefil

2 yemek kaşığı tereyağ

2 yemek kaşığı pekmez

2 yemek kaşığı krema

2 yemek kaşığı tozşeker

5 yemek kaşığı un

Yapılışı :

Zencefili un ile karıştırın

Diğer malzemelerle birleştirip bir kaşıkla iyice karıştırın.

Tepsiye yağlı kağıt serin.

Karışımdan yine bir tatlı kaşığı kadar alıp yağlı kağıt üzerine koyun.

Kaşıkla kağıt üzerinde incecik yayın.

İstediğiniz şekil ve büyüklüğü yapabilirsiniz.

Kağıttan ayrılmazsa diye korkmayın çünkü pişince kesinlikle ayrılacak

180 dereceye ısınmış fırında 8-10 dakika pişirin

Dikkat edin çok ince olduğu için fazla kalırsa yanabilirler.

Sıcakken bir spatula yardımıyla kaldırın ve hemen bir kase içine koyarak hafifçe bastırın

Kavisli olacak şekilde kıvırın .

İstediğiniz şekil oluşunca soğumaya bırakın.

Dondurmaları tabağa yerleştirip üzerine kıtırlarınızı batırarak servis yapın

Afiyet olsun.

BAHARATLI KURABİYELER


Bu tarif ne tatlı ne de tuzlu. İkisinin arası bir lezzet.

Kimyon ve kişniş ise bu lezzeti bir anda baharatlı kurabiye tadına yükseltiveriyor. Haşhaş ise süslemek için. Mutlaka denemelisiniz…

KİMYONLU KURABİYE

Malzemeler:

1 su bardağı un

2-3 yemek kaşığı zeytinyağ

½ çay kaşığı deniz tuzu

2 tatlı kaşığı tozşeker

1 çay kaşığı kimyon

1 çay kaşığı kişniş

1 yumurta sarısı

1+1/2 çay kaşığı maya

Yeterince su

Üzeri için 1-2 yemek kaşığı mavi haşhaş tohumu

Yapılışı :

Bütün malzemeleri karıştırıp yumuşak bir hamur elde edin

Suyu azar azar ekleyip hamur toplanınca kesin.

Hamuru 30 dakika kadar mayalanması için ılık bir yerde bekletin

10 adet kurabiye bu miktarla elde edilebilir.

Hamuru tezgaha koyup 0.5 cm kalınlığında açın.

İstediğiniz şekilde kesin.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizin

Üzerine yumurta akı sürün.

Kağıttan şekiller keserek hamurun üzerine koyun ve haşhaşı serpin.

Şekil oluşunca kağıdı kaldırın.

Ben hazır şablonlarım vardı onları kullandım.

180 dereceye ısınmış fırında 15-20 dakika pişirin

Afiyet olsun.

BAHARATLI KURABİYELER



TARHUNLU ÇUBUK

Malzemeler :

2 çay bardağı un

1 yemek kaşığı tereyağ

½ çay kaşığı kırmızı toz biber

1 tatlı kaşığı tarhun(toz haline getirin)

½ su bardağı parmesan peynir rendesi

1 yumurta sarısı

1+1/2 çay kaşığı maya

½ çay kaşığı deniz tuzu

Yeterince su

Üzeri için 1-2 yemek kaşığı parmesan peyniri

Yapılışı :

Bütün malzemeleri karıştırıp yumuşak bir hamur elde edin

Suyu azar azar ekleyip hamur toplanınca kesin.

Hamuru 30 dakika kadar mayalanması için ılık bir yerde bekletin

Bu miktarla 20 adet çubuğunuz olacaktır.

Hamuru tezgah üzerinde,arzu ettiğiniz çubuk boyunda yayın.

Bir parmak kalınlığında çubuklar kesin.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizin

Üzerine fırça ile yumurta akı sürün

Kalan parmesanı üzerlerine serpin.

200 dereceye ısınmış fırında 10 dakika pişirin.

Not: Parmesan erimeden kurabiye üzerinde kalabiliyor bu nedenle siz de parmesanı tercih edin.

BEYAZ HELVA


Bu kurabiye fırınlamadan hazırlanan bir lezzet. Çerkezler beyaz helva derler ama siz adına bakmayın .Bayağı kurabiye bunlar.Şeklini görüp, malzemelerini okursanız ve hatta yapıp tadarsanız bana hak verirsiniz.Kahvenin yanında ise çok iyi gider.

yalnız yerken küçük lokmalar almaya dikkat edin.


BEYAZ KURABİYE

Malzemeler:

125 gr margarin

2 su bardağı un

2 su bardağı pudra şekeri

Yapılışı :

Margarini genişce bir tencerede eritin.

Yanmamasına dikkat ederek iyice kızdırın.

İçine unu ekleyip iyice karıştırın.

Tahta kaşığın sırtı ile ezmeye başlayın ve yağı una iyice yedirin.

Altını yakıp 15-20 dakika karıştırarak pişirin.

Pudra şekerini ekleyin ve birbirine karışmasını sağlayın.

Tekrar ateşe alıp 5 dakika şeker eriyene kadar pişirin.

Varsa alüminyum bir tepsiye(kolay çıkması için gerekli) yoksa herhangi bir tepsiye dökün.

Yine kaşığın tersiyle veya cam bir bardağın altıyla iyice bastırarak tepsiye sıkıştırın.

Kare şeklinde kesip soğumaya bırakın.

Buzdolabinda 3-4 saat bekletip spatula yardımıyla tepsiden kaldırıp servis yapın.

Afiyet olsun.

KAVALA KURABİYESİ=EDİRNE KURABİYESİ



Un kurabiyesini severler bu iki kurabiyeden kesinlikle çok hoşlanacaklar.

Bir tanesi taa karşı kıyılardan, Yunanistan’dan Kavala Kurabiyesi. Ya da Edine'deki ismiyle nam_ı diğer Bademli Kurabiye hatta Edirne kurabiyesi. Kurabiye diyoruz ama kavrulmuş un ve bademin eşsiz uyumu ile kurabiyeden öte bir tat. İşte tarifi.


EDİRNE (KAVALA) KURABİYESİ

Malzemeler:

1 su bardağı un

½ su bardağı file badem

3 yemek kaşığı tereyağ

4 yemek kaşığı pudra şekeri

1 yumurta akı

½ paket vanilya

1 çay kaşığı kabartma tozu

Süslemek için pudra şekeri

Yapılışı :
Unu ve bademleri bir tavaya koyup sürekli karıştırarak kavurun.

İsterseniz bütün badem de kullanabilirsiniz.
Kavrulan malzemeyi soğumaya bırakın.
Soğuyan malzemeye pudra şekeri,kabartma tozu,vanilya,tereyağ(oda sıcaklığında olmalı) ve yumurta akını ekleyip kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yoğurun.

Hamur yumuşak olur toplanmazsa biraz un serpebilirsiniz.

İster Yunanlılar gibi ay şeklini, isterseniz genel usulden kurabiye kalıplarınızla herhangi bir şekli verin.

Yağlı kağıt serili fırın tepsinize dizin.

Önceden ısıtılmış 175 C fırında yaklaşık 15-20 dk. pişirin.

Soğuduktan sonra pudra şekerine bulayarak servis yapın

Afiyet olsun.




Edirne mi Kavala mı !!!

BU TARİFİ DENEYENLER:
yemekzevki
mekanımız mutfak
elifintarifleri
otomatikkepce
tarifal


BU TARİFİ ÖNERENLER:
geziyorumları

PUF KURABİYE



Bisküvi gibi sert kurabiyelerin alternatifi olarak biraz daha yumuşak bir kurabiye isterseniz işte tam size göre bir tarif… İçindeki yoğurt kurabiyenizi yumuşatacak…





PUF KURABİYE

Malzemeler:

125 gr margarin(oda sıcaklığında)

1 çay bardağı yoğurt

1 yumurta

3/4 su bardağı tozşeker

1 paket kabartma tozu

2 yemek kaşığı portakal kabuğu rendesi

Aldığı kadar un

Yapılışı:

Malzemeleri karıştırarak yumuşak bir hamur elde edin.

15-20 dakika buzdolabında bekletin.

Dinlenen hamuru merdane yardımıyla açın ama çok inceltmeyin.

Yarım santimetre yeterli.

Kurabiye kalıplarıyla istediğiniz şekillerde kesin.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

180 dereceye ısınmış fırında 25-30 dakika pişirin.

Soğuyunca servis yapın

Afiyet olsun.

14 Kasım 2007 Çarşamba

ÇİKOLATALI KALPLER



İşte size süper hızlı atıştırmalık bir tatlı
ÇİKOLATALI KALPLER
MALZEMELER:
80 gr bitter çikolata
50 ml krema
8 adet milfoy hamuru
YAPILIŞI:
Süt kremasını ısıtıp(kaynatmayın) içine rendelenmiş çikolata katın.Çikolata eriyene kadar karıştırın.
Milföy hamurundan önce iki adet kare kesin. Karelerden birinin ortasından tekrar başka bir kalıpla kesip bu hamuru çıkarın. Ben kalp şekli kullandım.
Kesilmemiş karenin üzerine içini kestiğiniz kareyi koyup tepsiye dizin.
200 dereceye ısınmış fırında kızarana kadar pişirin.
Fırından çıkarıp hazırladığınız çikolata sosunu oluşan kalpli oyuğa doldurun.
Soğuyunca servis yapın.

10 Kasım 2007 Cumartesi

9 Kasım 2007 Cuma

DÜNYAYI NEDEN KADINLAR YÖNETİYOR !

CEVABI MERAK EDİYORSANIZ MUTLAKA İZLEYİN

KARAMELİZE SOSLU BONFİLE



Çok kolay ve çok çabuk yapabileceğiniz bir tarif var bugün.
3-4 adet bonfile için gereken malzemeler şunlar.

KARAMELİZE SOS
1/2 çay bardağı zeytinyağ
1 adet kurusoğan
1 yemek kaşığı tozşeker
2-3 yemek kaşığı soya sos

Bonfileleri zeytinyağda arkalı önlü çevirerek pişirin
Ayrı bir kaba alın.
Bonfileleri pişirdiğiniz kapta doğradığınız soğanları kavurun.
Üzerine şekeri ilave edip kavurmaya devam edin.
Soya sosunu katınca bonfileleri de aynı kaba alın.
Kapağını kapatıp 2-3 dakika birlikte pişip tatlarının karışmasını sağlayın.
Karamelize soslu bonfilemiz hazır.
Pilav ya da patates kızartması ile servis yapın.
Afiyet olsun.

6 Kasım 2007 Salı

PAZILI KİŞ


PAZILI KİŞ (QUICHE)

MALZEMELER:

Kiş Hamuru:

200 gr un

50 gr tereyağ

1 yumurta

1 küçük boy haşlanmış patates

50 ml su

İç malzemesi:

5-6 dal pazı yaprağı

3 dal taze soğan

2 diş sarımsak

100-150 gr keçi peyniri

1 yumurta akı

100 ml krema

Kekik,nane,karabiber,deniztuzu

YAPILIŞI:

Kiş malzemelerini karıştırın ve yumuşak bir hamur hazırlayın.

Hamuru merdane yardımıyla inceltin.

Tepsi boyutuna göre açın

Tart tepsisine(yağlanmış olmalı) hamuru incecik yayın.

Kabarmaması için küçük delikler açın.

175 dereceye ısınmış fırında 15 dakika pişirin.

Tam pişmeden fırından çıkarın.

İç malzemesini hazırlayın.

Pazıyı doğrayın ve 2-3 kaşık su ile pişirin

Soğanları ve sarımsakları incecik doğrayın

Peyniri ufalayıp baharatları ve yumurta akını katın.

Tüm malzemeleri iyice harmanlayınca kremasını ekleyin.

Az pişmiş kiş hamurunun kenarlarına yumurta sarısı sürün.

İç harcı ortasına yayın.

Üzerine süs için domates dilimleyebilirsiniz.

200 dereceye ısınmış fırında 30 dakika daha kenarları kızarana kadar pişirin.

Dilimleyerek servis yapın.

Afiyet olsun.


Bir dilim alır mıydınız :))

4 Kasım 2007 Pazar

KURU DOMATESLE KURU FASULYE



KİMYONLU KURUFASULYE
MALZEMELER:
1 su bardağı kurufasulye
1 su bardağı süt
1 su bardağı su

1 adet kuru soğan
100-150 gr kıyma
Domates kurusu
1-2 adet yeşil biber
1 tatlı kaşığı salça
1/2 çay bardağı zeytinyağ
1 çay kaşığı kimyon
deniz tuzu
karabiber


YAPILIŞI:
Fasulyeyi bir gün önceden ıslatalım
Suyunu süzüp süt ve su ile düdüklü tencerede haşlayalım.
Kıymayı zeytinyağ ile bir tencerede kavuralım.
İçine soğanı ve yeşil biberi doğrayıp ekleyelim.
Kavrulunca miktarı arzu ettiğiniz kadar olan domates kurusunu ve salçayı katalım.
Haşlanan kuru fasulyeyi yıkayıp ekleyelim
Birlikte biraz pişirip tuz,karabiber ve kimyonu katalım.
Fasulyelerin üzerini geçene kadar su koyalım ve bir iki taşım kaynatıp tatlarının bütünleşmesini sağlayalım.
Yemeğimiz servise hazır.
Afiyet olsun.

2 Kasım 2007 Cuma

ABANT GÖLÜ


29 Ekim tatilinde Abant Gölü’ne gitmeye karar verdik.Her zamanki gibi sabahtan yola çıktık ve öğlen Bolu’ya ulaştık. Öğle yemeğimizi Filiz Restaurant’da yedik. Evet evet bildiğiniz Filiz makarnasına ait bir yer.



Menüde ise tabi ki makarna vardı.

Domatesli fiyonk makarna oğluma,


Lazanya bana,



Keşli cevizli makarna da eşime

Keş bu bölgede meşhur bir yiyecekmiş. Çay bahçelerinde bile çay,simit ve keş satılırmış.Keş kurutulmuş yoğurtmuş.10 kilo süzme yoğurttan 1 kilo keş ancak çıkıyormuş.

İlginç değil mi ! Tadı ise çok güzeldi. Yolunuz Bolu’ya düşerse mutlaka deneyin derim…

Yemekten sonra doğru Abant Gölü. Çaylar Abantta…



Abant gölünde faytonlarla göl turu yapabilirsiniz. İşte size faytondan çektiğim birkaç fotoğraf.


Süslü değil mi !



Ağaçlardaki renk tonları harika. Ben sonbaharın renklerini çok severim zaten. Sarı,kızıl ve yeşil bir arada … Bu renklere bir de göl manzarası eşlik ederse değmeyin keyfime. Bunun için de en doğru adres Abant Gölü’ymüş…

Dev ağaçlar ve altında piknik yapan minicik bizler.

Oğlum bayıldı. Doyasıya koşup oynadı



Her güzel şeyin bir sonunun olduğu gibi güneşli günün de sonu geldi.

İşte gün batıyor.



Abant her mevsim bir başka güzeldir diyor gidenler. Her mevsim demek eksik olur bence, her anı çok değişik ve güzel çünkü güneşin batmasıyla da bir başka güzellik çıktı ortaya.


Henüz görmediyseniz mutlaka gitmelisiniz Abant’a.

Ben bir daha ki sefere güneşin doğuşunu da görmek ve o temiz havada güzel bir kahvaltı yapmak istiyorum.